sadsad x
asdasd

Tıraş Malzemelerinin Temizliği ve Saklanması

27 Temmuz 2019
Tıraş Malzemelerinin Temizliği ve Saklanması

İnsan geleneksel tıraşı keşfedip de, tıraşın ne kadar özellikli ve keyifli bir şey olduğunun idrakına varınca, adeta gözlerinin önünden bir perde kalkıyor ve bunu şimdiye kadar nasıl olup da gözden kaçırdığına şaşıp kalıyor. İstiyor ki; babalarımızın, dedelerimizin bildiği bu apaçık gerçeği, yakınları, dostları da görsün; fark etsin. Böylelikle başlıyor eşine dostuna tıraş anlatmaya ve tabi çeşitli kaynaklardan okumalar yapmaya. Eminiz ki; birçoğunuz çevrenizden "yine tıraş muhabbeti yapıyorsun" diye eleştiri almışsınızdır. Bu sizin de tıraş-sever olduğunuz anlamına gelir ki; yalnız değilsiniz :)

Tıraş-sever olunca da, birçoğumuz (bazen de evde fazla göze batmamak adına :) tıraş gereçlerimize bir dolap yapalım, bir çekmecemiz olsun veya hiç yoktan bir "tıraş kutumuz" olsun diyoruz değil mi? Hah, işte orada dikkat! Nemli vaziyette kapalı ortamda kalmak, bu aletlere iyi gelmiyor beyler. Detaylar için okumaya devam edin; bakın çok faydasını göreceksiniz.

Bugüne kadar çeşitli video ve blog yazılarımızda bu gereçlerin kullanım sonrası temizlik ve bakımlarında nelere dikkat edilmesi gerektiğinden kısaca bahsetmiştik. Ancak kolayca erişebilmeniz için konuyu bir adreste toparlayabilmek adına hem güzelce bir video çektik; hem de bu yeni yazımızı hazırladık. Bu yazı, her kullanım sonrası temizlik ve saklama ile, periyodik detaylı temizlik olmak üzere iki bölümden oluşuyor.

HER KULLANIM SONRASI TEMİZLİK ve SAKLAMA

Kullandığımız tıraş gereçlerinin önemli bir kısmı pirinç üzerine nikel ya da krom kaplamadan yapılır. Bunlara ilave, boya kaplamalı ürünler ve az sayıda da olsa, som çelikten işlenmiş kaplamasız makineler de mevcut. Çelik usturalar ise, karbon çeliği ve paslanmaz çelik usturalar olarak iki ana gruba ayrılıyorlar. Tüm bu tıraş gereçlerimizin her kullanımda maruz kaldıkları üç temel dış etken vardır:

1. Kireç KalıntısıKireç kalıntısı

Malum, çoğumuzun evde kullandığı musluk suyu belirli oranda kireç içeriyor. Bazı bölgelerde sudaki kireç o kadar yüksek oranlı ki; metal kaplamalar üzerinde sadece 1-2 tıraşta bile beyaz su lekeleri kalmasına sebep oluyor. Yinelenen kullanımda bu su lekeleri tüm makineyi kaplayan beyaz bir tabaka haline gelebiliyor.

2. Sabun ArtığıSabun Artıkları

Tıraş olurken kullandığımız krem ve sabunlardaki yağ katkıları da tıraş bıçaklarımız üzerinde mumsu, ince beyaz bir tortu bırakır. Bu, kireçle birleştiğinde daha kalın ve dayanıklı bir kalıntı haline gelir.

3. Oksidasyon

Daha da can sıkan bir konu olan oksidasyon yani "paslanma" ise; yüzeyin oksijenle yanmasıdır. Özellikle bazı duyarlı metaller su temasıyla, sudaki oksijenle etkileşime geçerek paslanırlar. Bu, doğanın kanunudur ve her metalde farklı oranda ve şekilde olur; kimisinde kararma şeklinde, kimisinde aşağıda, sağdaki gibi lokal bölgesel paslanmalar şeklinde, kimisinde de soldaki gibi derin ve malzemenin içine işleyen şekilde...

Çeliği ele alırsak; demir ve karbonun alaşımı olan çelik, paslanır bir malzemedir. Çeliğin saflığı arttıkça duyarlılığı, yani oksijene olan hassasiyeti de artar ve daha kolay paslanır. Karbon çeliğinden usturaların paslanmaya karşı hassasiyeti bu yüzdendir. Bunu engellemek için, çeliğe krom ve nikel ilave edilerek paslanmaz çelik üretilmiştir. Aslında bunun adı “stainless steel” yani “lekelenmez çelik” tir. Ama dilimize paslanmaz çelik olarak geçmiş olduğundan halk arasında bu tür çelikler hiç paslanmazmış gibi yanlış bir algı vardır. Nasıl “tükenmez” kalemler tükeniyorsa, paslanmaz çelikler de paslanabilir.

paslı usturaYüzey çukurlaşmalarıKafa karıştırıcı adlarına rağmen, bu çeliklerin özelliği asla paslanmamaları değil, paslanmaya karşı dirençli olmalarıdır. İçeriğindeki nikel ve krom oranına bağlı olarak her paslanmaz çeliğin "paslanmazlık direnci" değişkendir. Genellikle en dayanıklı paslanmaz çelikler deniz endüstrisinde, teknelerde kullanılanlar ile gıda endüstrisinde tencere, tavalarda kullanılanlardır. Ancak, özünde bir paslanmaz çeliği belirli bir süre nemli bırakırsanız o da en nihayetinde ya paslanacak ya da lekelenecektir. Örneğin bulaşık makinesindeki bulaşıkları, yıkama işleminden sonra bir süre makinenin içinde bırakırsanız, çatal, kaşık, bıçaklarınızda pas lekeleriyle karşılaşabilirsiniz. Bu, hava sirkülasyonu olmayan ortamda uzun süre ıslak kaldıkları içindir.

Tıraş fırçalarımızda da kireç ve sabun kalıntıları can sıkabilir. Her ikisi de kıllara yapışmayı çok severler ve belirli bir kullanım sonrasında kılın tüm çevresini sararak fırçanın esnekliğini yitirmesine, sağırlaşmasına ve performansının düşmesine sebep olurlar.

Peki elimizdeki tıraş gereçlerinin ömürlerini uzun tutmak için kullanım sonrası nelere dikkat etmeliyiz?

1. Durulama: Hangi gereci kullanırsak kullanalım, temiz tutmanın en temel şartı öncelikle akan suyun altında güzelce durulamak ve her türlü sabun, sakal, deri kalıntısından arındırmaktır. Özellikle fırçalarda, kullanım sonrası, kılların düğüm kısmına doğru diplerinin iyice temizlendiğinden emin olun. Yoğun kıllı fırçalarda bu kısımlar iyi durulanmazsa sabunlu kalabilir. Bu sabun kalıntısı uzun vadede kılları kurutup zayıflatarak, dipten kırılıp kopmalarına neden olabilir. Jiletli tıraş gereçlerinde kullanım sonrası jileti çıkararak o kısmı da sakal ve deri kalıntılarından temizlemeniz hijyen açısından tavsiye edilir.

2. Kurulama: Bu konu da özellikle paslanmaya dayanıksız gereçler için hayati önem taşır. Bu gereçlerinizi nemli bırakırsanız hızla paslanmaya başlayacaklardır. Özellikle karbon çeliği usturalar bu konuda hata kabul etmezler ve her kullanım sonrası mutlaka iyice kurulanmalıdırlar yoksa sadece bir günde bile kötü şekilde paslanabilirler. Her kullanım sonrası bir parça pamuk ya da peçete yardımıyla usturanın hem kendisi hem de sap kısmının içi detaylıca kurutulmalıdır. Benzer şekilde doğal kıllı fırçalar, sentetik kıllı fırçalar gibi çabuk kurumadıklarından, bunların doğru şekilde kurutulmasına özen gösterilmelidir. Fırçalar için en sağlıklı kurutma yöntemi bir fırça standında baş aşağı asılı olacak şekilde, hava sirkülasyonu olan açık bir alanda kurumaya bırakmaktır. Bu şekilde fırça dibindeki tüm su aşağı doğru inecek ve fırçanız sağlıklı şekilde kurumuş olacaktır. Jiletli tıraş makineleri ise, paslanmaya daha dirençli olsalar bile, aynı fırçalar gibi, üzerlerinden suyun süzülüp gidebileceği şekilde, hava sirkülasyonu olan bir ortamda kurumaya bırakılmalıdır.

Yüzeysel Patina3. Yağlama: Bu sadece usturalara özel bir durumdur. Çelik usturaların paslanmaya karşı çok hassas olduğunu belirtmiştik. Usturanızı düzenli kullanıyor ve her tıraş sonrası güzelce kuruluyor ve kalan nemini de hava sirkülasyonu olan bir ortamda atmasını sağlıyorsanız sorun yok. Ancak arada sırada kullanıyorsanız hangi çelikten olursa olsun yağlamanızı öneririz. Yağ, çeliğin havayla temasını keseceğinden oksidasyonu önler. Özellikle karbon çeliği usturalar hava temasıyla bile zamanla yüzeysel bir oksidasyona uğrar ve solda görüldüğü gibi kararırlar. Bu görüntüye patina adı verilir, bu kararmayı engellemek için uzun süre kullanmayacaksak ince bir şekilde yağlamak çok önemlidir. Fakat yağlamadan önce, usturanızın üzerindeki tüm nemi attığından emin olmalısınız. Yağ, havadaki oksijen ve nemin çeliğe ulaşmasını engelleyeceği gibi, çeliğin üzerinde kalan nemin de buharlaşarak havaya karışmasını engelleyecek ve nemi adeta çeliğe hapsedecektir. Bu nedenle yağlamadan önce usturanızın iyice kurumasını beklemelisiniz. Bu iş için tercih ettiğimiz yağ Ballistol ’dür. Son derece ince özel bir yağ olan Ballistol, gerektiğinde suyla çözülür ve kalıntı bırakmaz.

Tiras_dolabi4. Saklama: Geleneksel tıraşa başlayan hemen herkes, yazının başında belirttiğimiz gibi, ya bir hevesle ya da evde fazlaca göze batmamak için, banyo dolabında kendisine güzel bir tıraş köşesi hazırlar. Ancak kapalı dolaplar bazı riskler içerir. Bizler her zaman kapaksız tıraş dolaplarını öneririz, ama kapaklı dolap kullanıyorsanız bazı noktalara dikkat etmeniz gerekiyor. Yapabileceğiniz en büyük hata, tıraş sonrası fırçanızı ve tıraş bıçağınızı, nemli vaziyette, kapalı bir dolaba kaldırmak olacaktır. Burada hava sirkülasyonu olmadığından tıraş gereçleriniz nemini atamayacak ve bu nemli, ılık, karanlık ortam her türlü bakteri ve küf mantarının oluşması için ideal bir ortam yaratacaktır. Hava sirkülasyonu olmadığından, su uzun süre buharlaşmadan metal gereçlerinizle temasta kalacak ve nihayetinde küf ya da pas lekeleri oluşturacaktır. Daha ciddi durumlarda tam paslanma dahi görülebilir. Bu hatayı, ıslak bıraktığınız bir karbon çeliği usturayla yapmanız durumunda ise, usturanızın o güzelliğine elveda diyebilirsiniz. Usturanız belki tekrar kullanılabilecek şekilde arındırılabilir ama her zaman üzerinde o derin paslanmanın izlerini taşıyacaktır. Bu sebeple her tıraş sonrası fırçanızı ve tıraş aletlerinizi dışarıda tamamen kurutmalı, ancak tamamen kuruduktan sonra dolabınıza kaldırmalısınız.

Saklama ile ilgili altın kuralımız; tıraş gereçleriniz açıkta tamamen kuruduktan sonra dolaba kaldırmaktır.  Bu bağlamda, seyahatiniz sırasında tıraş olduğunuz fırçanızı da eve/otele varır varmaz, ilk fırsatta açıp kurumasını sağlamanız gereklidir. Seyahat için, hızlı kuruyan sentetik kıllı fırçaları tercih etmeniz en sağlıklısı olacaktır. Bir porsuk kılı fırça en az 12 saatte, bir domuz kılı fırça en az 24 saatte kururken, sentetik fırçalar en fazla 1-2 saat içinde tamamen kurumuş olurlar.

Eğer her tıraş sonrası yukarıdaki dört adıma dikkat ederseniz hangi malzemeden yapılmış olursa olsunlar tüm tıraş gereçlerinizi çok uzun yıllar kullanabilirsiniz.

 

DETAYLI TEMİZLİK ve DEZENFEKTASYON

Yazımızın başında da belirttiğimiz üzere sabun ve kireç, düzenli kullanımda tıraş gereçlerimizin üzerinde kalıntı bırakırlar. Normal durulama ve kurulama işlemi bunu önlemez, sadece yavaşlatır. Kaçınılmaz olarak bir süre sonra tüm tıraş gereçleriniz mat beyaz bir tortu ile kaplanacaktır.

Tıraş fırçanızın kılları da bu tortuyla kaplandıkça giderek verimi düşecektir. Fırçanız ilk zamanlardaki gibi güzel köpürtmüyorsa, köpüğün çoğunu içine hapsedip yutuyorsa, diriliğini ve esnekliğini kaybetmiş gibiyse, anlayın ki fırçanızı adam akıllı temizlemenin zamanı gelmiştir.

İşler bu noktaya geldiğinde tıraş gereçlerinizi daha yoğun bir temizleme işlemine tabi tutmak gereklidir. Bunu mekanik ya da kimyasal yoldan yapabilirsiniz. Mekanik yöntemde diş fırçaları, ince fırçalar ve ince aşındırıcılar kullanarak yüzeydeki sabun, yağ, kireç artığı temizlenir; ancak bu yöntemde tıraş gereçlerimizin hassas kaplamalarını çizme riski vardır ve bazı ulaşılamayan ufak köşeler yine kirli kalır.

Kimyasal yöntemde ise temel olarak bir dezenfektan solüsyonu kullanılır. Solüsyon bir kaba konur ve tüm gereçler bu banyoya yatırılır, belirli süre bekletildikten sonra suyla durulanırlar. Bu metotta solüsyon en ufak gözeneklere dahi işlediğinden derinlemesine bir temizlik sağlar. İkincil olarak dezenfeksiyon işlevini de yerine getirir. Bir diğer güzel yanı da aletlerimizin kaplamasında bir aşınma ya da çizilme olmaz. Yani kimyasal temizleyiciler hem daha verimli, hem de daha zahmetsizdir.

Yukarıdaki videomuzda size evinizdeki tüm tıraş gereçlerinizi nasıl temizleyip, dezenfekte edebileceğinizi anlattık. Videoda kullandığımız SterimedEndo ürününü özellikle bu amaç için seçtik. Aslen tıbbi cihaz dezenfektasyonu için kullanılan SterimedEndo, sadece tıraş gereçleri değil, metal, plastik, cam, seramik gibi her türlü aletin temizlik ve dezenfeksiyonunda kullanılabilen; bakterisit ve fungisidler, bakteri sporları, HBV, HCV, HIV ve her türlü influenza virüsleri de dahil olmak üzere tüm mikroorganizmaları temizliyor. İnsan cildine hiçbir zararı veya yan etkisi yok; aldehit, fenol, toksik herhangi bir bileşen içermiyor ve korozyon inhibitörü sayesinde temizlik aşamasında paslanmayı da engelliyor. Almanya ve Türkiye’deki akredite laboratuvarlarında test edilen bu ürünü güvenle kullanabilirsiniz.

Gerek tıraş fırçalarınızı gerek metal tıraş gereçlerinizi yılda birkaç defa SterimedEndo ile videoda anlattığımız şekilde temizlediğinizde her zaman ilk günkü ışıltı ve performanslarını koruyacaklardır.

Böylelikle bu yazımızın da sonuna gelmiş olduk. Hem kendi sağlığınız, hem de kullandığınız gereçlerin ömrü için bu yazımızın geleneksel tıraşa başladığınız andan itibaren yanınızdan ayırmayacağınız bir kılavuz olması dileğimizle. Bir başka makalede görüşmek üzere.

Tıraş keyfiniz daim olsun!

 

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.